GERÇEK İNGİLİZCE DEYİMLER
Love is blind: Aşk kördür.
Love makes all hearts gentle: aşk bütün kalpleri yumuşatır.
Money Talks: Para insanı konuşturur.
Money breads money: Para Parayı çeker
One swallow does not make a summer: Bir çiçekle yaz bitmez
He who laughs last,laughs best: Son gülen iyi güler
He that travels knows much: Çok gezen çok bilir.
Two heads are better than one: Akıl akıldan üstündür.
So help me god: Allah yardımcın olsun
A matter of life an death: Ölüm kalım meselesi
Many hands make light works: Bir elin nesi var iki elin sesi var.
You can not teach an old dog new tricks: ağaç yaş iken eğilir
You can not make water flow up hill: Suyu yokuş yukarı akıtamazsınız
May i count on you: Size güvenebilirmiyim
Between the devil and deep sea: Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen
bıyık
The devil take the hindmast: Altta kalanın canı çıksın
Health is better tahn wealth: Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi
An hour of pain is as long as a day of pleasure: Bir saatlik acı bir
günlük zevke bedeldir.
It is never too late to mend: Zararın neresinden dönersen kardır.
When poverty comes in at the door, love flies out at the windows: Yokluk
kapıdan girince aşk pencereden uçar
Where there is life there is hope: Çıkmadık candan ümit kesilmez.
Once thief, always a thief: alışmış kudurmuştan beterdir.
Out of sight out of mind: Gözden uzak gönülden uzak olur.
Prevention is better than cure: Tedbir tedaviden daha iyidir.
Set a thief to catch a thief: Çivi çiviyi söker
A rolling stone gathers no moss: işleyen demir ışıldar
There is no smoke without fire: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz
They that live longest see most: Çok yaşayan çok bilir
Time is money: Vakit nakittir.
Two heads are better than one: el elden üstündür.
Walls have ears: Yerin kulağı vardır.
A word to the wise is enough :anlayana sivrisinek saz anlamayana davul
zurna az
Türkçe Deyimlerin İngilizce Çevirileri :)
My mother to be my wife:
Anam Avradım olsun
Come with ball my brother Come with ball: Topla Gel Abicim Topla gel
Chicken translation: Piliç çevirme
Leave the door december: Kapıyı aralık bırak
Where is this waiter who I put: Nerede bu kodumun garsonu!...
Clean family girl: Temiz aile kızı.
Your hand is on the job your eye is on playing: Elin iste gözün oynaşta
Sensitive meat ball: içli köfte.
Urinate quickly, satan mixes: Acele ise şeytan karışır
There is no saturation to her observations:Onun Gözlemelerine doyum olmaz
Man doesn't become from you: Senden adam olmaz
Enter the desk: Sıraya gir
Look my ram, I'm an Anatolian child,If I put, you sit.: Bak koçum ben Anadolu çocuğuyum bir koyarsam oturursun
Airplane out of the fart, say hi to that sweetheart: Osuruktan teyyare, Selam
söyle o yare
Master !! do something burning-turning in the middle: Usta !! Ortaya yanardöner
bişi yapsana
Exploded egypt has escaped to my bosphorus: Boğazıma patlamış mısır kaçtı
In every job there is a no: Her işte bir hayır vardır
She is such a mother's eye girl: Çok anasının gözü bir kız